Wednesday 1 August 2012

Pasifikte Bir Ada… Rarotonga!

Kia Orana! (Merhaba, ya da tum guzellikler sizinle olsun!)

Onceden herkesi bilgilendirdigim uzere, Babymoon- Bebek oncesi balayimizda, hic gitmedigimiz, gormedigimiz turde bir yer olsun diye, komsumuzun tavsiyesiyle Cook Islands (Cook Adalari)’nin en buyugu olan Rarotonga’ya gitmeye karar verdik. Acikcasi adi da pek hosuma gitti, ne yalan soyleyim. Bendeniz zorlu gecen ilk 3 ayimda ve sonrasinda hep bir kum- deniz tatili yapmak istedigimi yineleyip durmustum. Tabi siz sevgili kuzey yarimkure okuyucularimiz, ordaki sicaklardan sikayetci bir sekilde, buranin nasil da standart otesi soguk oldugunuzdan bihaber oldugunuzdan, benim nasil bir ozlemle denizi andigimi anlayamazsiniz J Tercihimizi, hamilelik, saglik, hava kosullari, ucus sureleri, onceden gittigimiz-gitmedigimiz yerler, merak ettiklerimiz ve butce gibi kisitlamalar sonucunca, haritada bulmaya calistiginizda zorluk cekeceginiz bu guzide minik adada 7 gun kalma karari alarak belirledik.
Bir acenta ile anlasarak Yeni Zelanda Havayollarindan biletlerimizi aldik, otel rezervasyonumuzu aylar oncesinden yaptik. 20 Temmuz Cuma gunu islerimizden ciktigimizda ozgurduk! Yaay! 21 Temmuz  Cumartesi aksam ucagi ile yola koyulduk. Gidiste 6 saat surecek olan-aktarmasiz yol, donusle gozunu sevdigim ruzgar sebebi ile 8 saate cikacakti!
Gundonumu cizgisinin ote yaninda kalan adada Avustralya’dan cok farkli bir zaman dilimine gittigimizin farkina, oraya gitmeden cok kisa bir sure once vardik. 6 saat doguya ucunca ileri olacagini dusundugumuz saat, 20 saat geri gitmesin mi?? Oraya vardigimizda, bize sabahin 7’sinden baslayan ikinci bir Cumartesi sansi verilmis oldu. Artik bu sebepten midir, adada teknoloji ve medeniyetten uzak bir hafta gecirdigimizden midir bilinmez, sanirsak 1 haftayi 2 hafta gibi yasayiverdik J
Ada avucici kadar, cevresi bir hare gibi resif kayaliklariyla cevrilmis, dolayisi ile denizi havuz gibi olan, tropik yesilin binbir tonunu goreceginiz bir yer. Yerlesim yerleri deniz kenarinda konuslandirilmis, iceri girdikce agaclar siklasiyor ve daglar yukseliyor. Agaclar arttikca yesil tonlari cildiriyor, Lost dizisini animsatiyor…
Ucaktan indigimizde bizi yasli bir amcanin canli muzikle karsilamasinin yanisira, boynumuza otelin hediyesi mis kokulu cicekler konuldu. Otelimize vardigimizda haftanin sadece bir gunu- Cumartesi- olan adanin pazarini ogrenince, odamiza bile yerlesemeden attik kendimizi pazara. Bana Altinova pazarini animsatan yerde, cesit cesit hediyelik esya, yemekler, tropik meyve ve sebzeler vardi. Meyvelerden sebil olani papaya ya da diger adi ile pawpaw, star fruit (yildiz meyvesi) ve baldan tatli muzlar oldu. Tabiki durmadim ve muzlardan aldim. Bilen bilir, meyvenin hamina duskun ben gidip yesil muzlari aldigim icin 2 gun sonra sarardiklarinda mideye luplemeye basladim. Adanin tek gecim kaynagi turizm oldugu icin, Pazar yerinde marifetlerini gostermekten geri kalmadi Cook halki.

Kisaca bilgi vermek gerekirse, Polenezya’da- yani Hawaii, Fiji ve Yeni Zelanda ucgeninin icine dusen adalarda yasayan insanlarin, 9 adadan olusan Cook Adalarinda yasayan kismindakilere Cook Mauri’leri deniyor. Ozunde kabile olan Mauriler, Yeni Zelanda Maurilerinden farkli bir dil konusuyorlar. Ancak ortak noktalari savasci bir kabile olmalari. Aslina bakarsaniz tipleri de hani TR’ye geldiklerinde Demirel’e haka dansi yapan tiplerden pek farkli degil. Bundan 100 yil oncesinde, dusmanlarini oldurdukten sonra dusmanlarinin tum guclerini almak icin onlari yeme gelenekleri oldugunu ogrenmek, tipleri de karsimizda gorunce pek ic acici olmasa da, simdilerde tercihlerini biftek ve baliktan yana kullandiklarini bilmek bizleri rahatlatti J Hayatimizda ilk kez bir vahsi kabile kulturune yakindan sahit olmak, yenmedigimiz surece!!!! guzel bir tecrubeydi…
Ogleden sonra odamiza yerlestigimizde, teknolojiden cok uzakta oldugumuzun, tv de sadece 1 kanal oldugunu ve onun da haber kanali oldugunun farkina varinca, olmusken bari tam olsun dedik ve internet de almadik. Ilk 2 gun benim buna alismam zaman alsa da sonunda bal gibi de alistim! Kaldigimiz villa tahminimden biraz daha az lukse sahip olsa da, ihtiyacimizi karsilayan herseyi icermekteydi. Tatli kizimizin gelmesinden onceki son basbasa tatilimiz oldugundan, bazi beklentilerimi Roratonga icin yuksek tuttugumu zamanla anladim.
Ada halki da belli ki ozunu terk edip super modern olmak istememis. Ihtiyacimizi karsilayacak hersey vardi ancak olabilecek en primitif haliyle.. Aksam oldugunda, bundan sonraki gunlerde kahvaltilarimizi yapacagimiz Oceans restoranda ilk yemegimizi yedik ve muhtesem otesi rahat yatagimizda uykuya daldik.
Bir aksam gittigimiz ayni restoranda ilk yerel gosterimiz izledik.

Ben her zamanki gibi bu tombik gobegi rahat etirmek icin sekizbin yastikla yattim.. Bir tatilde olabilecek en guzel sey rahat bir yatak ve yastik.. cok sukur o da vardi J

Ertesi gunumuzu otelimizin onundeki lagunda gecirdik. Gurol’cum oncu kuvvet olarak olarak atladi suya ve resifin haritasini cikariverdi.
Ardindan ben katildim ona.. Bu sefer sualti kameramiz yoktu ve gordukerimiz bize kaldi, ancak muhtesem guzellikte baliklari bir kez daha kovalama firsatimiz oldu.

Cairns kadar cesitlilik olmasa da, insanin daldiginda resif kayaliklari ve renkli baliklar gormesinden guzel baska ne olabilir degil mi? Belki denizden cikinca sizi karsilayan hindistan cevizi agaclarinin ruzgarda hisirtisi, rengarenk tropikal meyveli kokteyllerle serinlemek, acik havada, dingin ruzgar esliginde size masaj yapilmasindan baska..

Bir sure sonra kendimizi Roratonga saatine teslim ettik. Gunlerin birinde muhtesem arabamizi kiraladik ve dag tepe demeden adayi turladik. Sanmayin ki saatlerimizi aldi J Dura kalka dura kalka iki kez donduk sanirim adayi 1 gunde. Her buldugumuz dukkanda durduk, gidebilecegimiz yerler hakkinda bilgi almaya calistik. Salele dediler gittik gorduk.
Biz en cok onerilen koy yasantisini da gormeye gittik. Bir aksamustu Te Vara Nui koyunun araci gelip bizi aldi ve muthis bir aksam gecirecegimiz koye goturdu. 2 saate yakin bir sure cok orjinal bir kabile yasantisina sahit olduk.







Hersey ozune uygun yapilmis koye - gelenege uygun yolla- yani savasci naralariyla girdik, gecmiste bitkilerle nasil ilac yaptiklarini, nasil evlerde yasadiklarini, nasil hindistan cevizi agacinin yapraklariyla sepet, oyuncak, taki, kiyafet yaptiklarini, Vaka isimli ozel kayiklariya nasil balik avladiklarini ogrendik. Ardindan lokal sebze meyveleriyle yaptiklari yemekleri yedik ve gecenin en harika kismina yani dans gosterilerine geldik.


Bir saatten fazla suren gosteriyi nefeslerimizi tutarak izledik. Agac kovuklariyla yaptiklari perkusyon aletleriyle ve ukalelelerle danscilara eslik ettiler. Gorulmeye deger bir gosteri idi. Tum bu eglence sirasinda ayni masada oturdugumuz guzel insanlarla, keyfli sohbetler yapmayi da ihmal etmedik.
Gunlerden baska bir gun de, Kaptan Tama’nin sallari ile Muri Adasina gittik. Oncesinde uzunca bir sure, otelimizin onundekinden daha zengin resifleri ve baliklari izledik. Ardindan ogle yemegimizi yerken, bize balikci adalilar gosterilerini yaptilar. Sarong denen, bizim bildigimiz pareo’larin nasil binbir cesit baglama yontemi oldugunu, aslinda hindistancevizini kirmanin hic de zor olmadigini, agacina cikmanin da oranin insanlari icin cok kolay oldugunu gozlerimizle gorduk. Neyseki kadinlarin cikmasi yasakmis, ay yoksa kendimi atacaktim bir agaca J J



E tabi insan hamile haliyle o kadar yuzerse, ayni gunun aksami ve ertesi gunu biraz hasta gecirilirmis… Ogrendik! Buraya kadar gelmisken bir ada hastanesi gormeden gidilmez degil mi ama!! Gorduk! Hastane gorunumlu saglik ocagi… Bir ara bana kabile ilaci mi verirler diye dusundum. Yok yok anam babam usulu paracetamol beni rahatlatti, Bu sure boyunca tatli kizimizin tekmeleri, onun acisindan herseyin yolunda oldugunun bir isareti oldu. Icimiz rahatti.. Tatilimizi 55NZD cikis vergisi!!!! odedigimiz kucuk Rarotonga havaalanindan ucaga binerek sonlandirdik.

Son dakika mide sorunum haricinde hersey keyifli ve bir o kadar da degisikti. E artik bir sonraki gezimizi yapmak icin artik kizimizin gelisini bekliyoruz…

Herkese iyi tatiller!

1 comment:

  1. çok tatlısınız şekerler... böyle iştahlı iştahlı anlatıp bizi baştan çıkarıyosunuz... kocama masraf yaptırcaksınız sonunda...

    bu arada geçtiğimiz gün yakın bir arkadaşımızın kuzeninin de eşiyle beraber sidneyde yaşadıklarını öğrendik... derya ve bora... derya da hamile... 4 aylık...

    özgür iletişim bilgilerini aldı, sizinle paylaşacak...

    umarım keyifli bir arkadaşlığa vesile oluruz...

    sizi seviyo ve kocaman öpüyoruz,
    didem

    ReplyDelete