Thursday 5 July 2012

Jenolan Magaralari ve Gugo’nun 35. Dogum Gunu

Hep hemencecik yazmaya calisiyorum, hep aklimda.. ancak gel gor ki olmuyor, hic istedigim gibi olmuyor! Su kose yazarlarinin her gun her gun nasil da urettiklerini dusunurdum oldum olasi, hala anliyor degilim. Zor is kesin!



En son bombastik haberimizde kalmistik. Ardindan keyifi bir “canim goncamin dogum gunu”nu gecirdik. Arkadasimiz Sarah’nin cok onceden buldugu Jenolan Caves (Jenolan Magaralari)’de 1 gece kalmali guzel bir plan yakaladik. Tam da Gigo’nun dogum gunune denk gelen 15 Haziran gununde islerimizden “ amaaan beah” diyerek erkenden fiymak sureti ile atladik Sarah kizin arabasina. Sarah, Sally, Gugo ve bendeniz aslinda uzun ve virajli oldugundan bu kadar da haberdar olmadigimiz yola koyulduk.




Paramatta yolunun  (kendisi bazen kopru trafigi gibidir) azizligine ugrayarak uzun saatlerimizi daha Sydney’den cikamayarak harcadik. Istanbul’da gecirdigimiz uzun beklemeli trafik aklimiza geldi ve cildirmaya az kaliyordu ki, her seferinde hamilelik kontenjanindan yanimda tasidigim elmaydi, muzdu ne vardiysa agzima tikarak konuyu gecistirdim J Yaklasik 3 kusur saatin sonunda muhtesem Jenolan Magaralarina vardik. Kalacagimiz otel, magaralarin eteklerinde konuslandirilmis keyifli bir yerdi. Tabi magaralar Blue Mountains (Mavi Daglar)’in 1 saat ilerisinde oldugun icin hava sicakligi Sydney’den cok daha dusuktu. Aksam yattigimiz odada, sabah kalorifer tikirtisi ile uyanmak bana karli, guzel Ankara gunlerimi hatirlatti. Sanmayin ki eksilerdeydi derece… sadece 7 dereceydi ancak bana eksiymis mutlulugu verdi. (Artik bu nasil bir mutluluksa..) Vardigimiz saatte cok acikmistik, macerali yemek arayisimizin ardindan Sarah’cigima siparis ettigim, dogum gunu cocugunun en sevdigi pastayi supriz bi sekilde onune koyduk.

Hic ama hic haberi olmayan Gugo’nun gozleri yuvalarindan firladi. Ardindan hediyesi olan uzaktan kumandali helikopteri verince, mutluluktan delirecek diye cok korktuk J J Kucuk cocuk!! biraz oyuncagi ile oynadi sonrasinda hasat olmus bedenlerimizi dinlendirmeye, odalarimiza ciktik.

Ertesi gun erkenden kalkip kahvaltimizi yaptik ve magara maceramiza basladik. Geldigimiz yer dunyanin en buyuk dogal magara olusumu imis. Civarda sayisi 10’u gecen her biri birbirinden heybetli magaralardan 2 tanesini gezebildik. E aksama da ayri bir supriz vardi Gurol’a, erken yolalmamiz gerekiyordu. Kulakliklarimizla, kendi kendimize rehberlik ederek gezdigimiz Nettle Magarasindan sonra, rehberli mehberli harbiden devasa olan, icinde dar yerlerinden gecebilmek icin ezilip buzuldugumuz Lucas Magarasi, gorulmeye degerdi. 400 milyon yil once olustugu sanilan magarada bir noktaya gelip tum isiklari sondurdugumuzde, derin karanlikla hayatimizda ilk kez karsilastik. Bir zerre isigin iceriye sizmadigi oyle bir yerdeydik ki, karanlikta ellerimize bakinca siluetin bile esamesi okunmuyordu. Muthis bir deneyimdi. Fotograflar kelimelerin kifayetsiz kaldigi yerde devreye girer diye, bol bol cektik…







Aksamustu geri donmek uzere yola ciktik eve ulastigimizda hasatimiz cikmisti. Aslinda biraz benim hasatim cikmisti. Zamanlamamiz o kadar iyiymis ki, hamileligimin birazcik ileri evresinde gitmeye karar versek 400’den fazla merdiveni cikamazmisim.. anladik! Aksam 5 sularinda eve girer girmez ben kendimi yataga attim, ee 7’de baska bir grup arkadaslarimizla yemek yiyecektik. Mark, Rory ve Julie’ nin hediyelerle kapimizda belirmesi Gugo’ya heyecanla karisik baska bir sevinc yasatti. TR’deki arkadaslarimizdan nazik olmasinlar, burda da guzel insanlarla karsilastik, karsilasiyoruz… Thai restoraninda yedigimiz leziz yemekten sonra Fleur ve Greg, gene Gurol’a supriz olan 2. pastasini kesmek uzere bizi evlerine davet ettiler. Gugo’yu mutfaga gitmemesi icin zar zor ve cesitli alavere dalaverelerle kandirdiktan sonra, degisik gorunumlu ve lezzetli pastasi karanliktan gorundu. Yan komsumuz Mark’in bir diger suprizi de bu oldu…


Canim kocamin yuzunden gulucuk eksik olmadi gece boyunca.. Yepisyeni 35. yasina da girmis oldu eli kulaginda babamiz.. Seni cok seviyoruz!

Sonraki yazimi Temmuz’un son haftasi cikacagimiz super otesi Pasifik gezimizde ya da ardindan yazacagim.

Cok onemli not: Bu hafta 19. Hafta minik dombigimizin tum organlarinin incelendigi ultrason sonunda dunyalar tatlisi bir KIZIMIZ’in olacagini ogrenmenin mutlulugunu yasadik, yasiyoruz. Sanirim o da heyecanli olmali ki azgin kiz (kime cekti bilmem!) tepikleri kesintisiz koyuyor valla ben bu satirlari yazarken.
Herkese mutlu opucukler!

1 comment:

  1. BIZDE SIZLERI - ÜÇÜNÜZÜ-ÇOOK SEVIYORUZ CANLARIMIZ.

    ReplyDelete