Sunday 9 May 2010

Cok Yorulduk Ama Deydi!

Gectigimiz hafta o kadar yorulduk ki, soyle bir dusunuyorum da ozet olarak ne yazsam diye... aklima ev bulma ve su anda keyifle oturdugum evimizi dusunmekten baska hic birsey gelmiyor. Aman hafife almayin... Yorgunlugu icerde cok agir, keyfiyse herkesin tecrube etmesi gereken bir haftaydi.

Bugunden (08-Mayis) geri gidelim. Sydney’e gelisimizin 17. gunude, yeni evimizde ve binbir guclukle aldigimiz yatagimizda ilk gune uyandik. Yatagimizi 2 gun once, Cuma gunu gelmesi sarti ile alip siparis etmistik. Persembe gunu yeni camasir makinesi ve buzdolabimizi almak uzere ava cikacakken telefonum caldi. Tam olarak ne dedigini anlamakta gucluk cektigim “Sleeping Giant” firmasinin yoneticisi, sistemlerinde bir sorun oldugunu ve Cuma gunu gelmesi icin soz verdikleri yatagi bize gonderemeyeceklerini soyledi. Eve tasinma stresi doruklara ulasmisken bu telefon gorusmesi Gurol ve benim moral bozmamiza sebep oldu. Ikimizde cok tez canli oldugumuz icin, bir an once islerimizi bitirip evimize gecmeyi cok istiyorduk. Diger alacaklarimizi o an icin bos verip yatakciya kostuk hemen. Dukkana girer girmez Gurol beni hayretler icinde birakarak bu durumdan ne kadar mutsuz oldugunu super bir sekilde ifade etti. Gurol konusurken, dukkana girdigimizde cok begendigim ancak simdi o kadar masraf yapmayalim diye dusundugum yatagi kesmeye basladim. Iste orda gozunun yagini yedigiminin Turkcesi devreye girdi. Yuksek sesle ‘3-5 kurus fazlasini verelim de bunu alalim` dedim. Gerisi evlere senlik... Cok pahalli bir yatagi kesemize uygun hale getirip aldik. Gunumuz dertli tasali baslasa da o andan itibaren mutlu bir hal aldi.
Ay mutlu hal aldi dediysem, icinizi gicik edecek ne bir okyanus gorduk ne bisey... Butun hafta ev icin malzeme bakinmakla gecti. Ayaklarimiza kara sular indi. Iste biz bu hafta, hayatimda ilk kez gordugumuz bir sehirde, turist olamadigimizi fark ettik. Bu ilginc bir his oldu valla  Neyse, Persembe aksami Zeyneplerdeki esyalarimizi toparladik. Cuma gunu sabah erkenden, ama cok erkenden, kalkip trene atladik (meshur Sydney koprusu) Harbour Bridge’ i, ayni anda yanimizdan gecen arabalari izleyerek gectik. Milson’s Point’e, bize evi kiralayan emlakciya gittik. Burda hak adalet duygusu baya bir gelistigi icin, kiramizi yatirmis olmamiza ragmen evin anahtarini 1 gun once bile vermediler. Hemencecik yeni evimizin anahtarlarini aldik ve tekrar trene atlayarak CBD’ye geri donduk. Sagolsun Fusun abla bize dev bir kayak gecerek, evimize kadar geldi ve 2 gun once aldigimiz temizlik malzelemelerini getirdi. 16/121-129 Willam Street 2010 Darlinghurst’deki evimize sabah 9:30- 10:00 arasinda girmis olduk. Gug ve Fusun abla valizlerimizi almak uzere Zeynep’lere – Maroubra’ya- giderken, ben evde temizlik yapmaya basladim. Turkiye’den farkli olarak burda evler, genelde yeni boyali ve temiz teslim ediliyor. Ben yine de icime sinsin diye her yeri yaladim yuttum :P Icime sindi sinmesine de, Istanbul’dan toplanirken yorulmadigim kadar yoruldum . Oysa anneme demistim gel yerlesirken de yardim et diye :) hahahahah!








Evimiz kucuk ama temiz. Sanirsiniz bir Nisantasi evi. Tavanlari cok yuksek. Bir oda bir salon. Mutfak ve banyosu Istanbul’daki evimizden buyuk. Balkonu yok ve sehrin ortasinda. Eviniz okyanus goruyor mu diyenlere... kocaman bir haaaayiiiirr ..... ama simdilik :) :) :) Burdaki hayati anlamak icin merkezde olmak istedik. Bunun icin de dogru bir yer sectigimizi dusunuyoruz. Ihtiyaclarimizin bir kismi Haziran gibi gelecek gemiyle karsilanacak, geri kalanini zaman icinde halledecegiz. Once biraz dinlenmemiz gerek sanirim. Su anda koltuk yok evde. Sagolsun Zeynep’den gelen iki oturakla ogrenci hayatlarimiza geri donduk... Herkese tavsiye ediyorum  Bu arada burda da esnaf lokantamizi bulduk, Oracle support’a ve Nilay’la Bahadir’a duyrulur  Esnaf lokantasi dediysek Turk isi degil.. bildigin Itayan Esnaf Lokantasi!

Yarin (9-Mayis, Pazar) Bondi Beach’de Sizzling Festival var. Orda, Sydey’in en buyuk “garage sale”i yapilacak. Sanirim bizim icin Sydney’liler bazi esyalarini ucuza satisa cikaracaklar. Bakalim neler alacagizzz...

Sondan bir onceki soz: Sydney’e gelme konusunda aklimizi celen ve ilk geldigimiz gunden itibaren bize evini samimiyetle acan Zeynep ve Selcuk’a COK tesekkur ediyoruz. Geldigimiz andan itibaren gun icinde her turlu yardimimiza kosan ve bizi kendi cocuklaridan ayirmayan Fusun Abla’miza COK tesekkur ediyoruz.

Son soz: Bu yaziyi okuyanlar arasinda anne olanlarin, onlarin annelerinin ve Nerimosh ve Ayfish annelerimizin- ANNELER GUNU – kutlu olsuuuuuuuuuuuuuuuuuun.

Sanirim internetimizde bir sorun var bu aksam. Fotolari yukleyemedim. Hafta icinde sadece foto ile guncelleme yapacagim. Cheers!

6 comments:

  1. Yeni eviniz hayırlı olsun aborjinler.

    ReplyDelete
  2. Mutlu mesut yasayasiniz! Bu arada Darlinghurst icin 'gay scene' and 'home of the mardi gras' diyor yani eglenceli bir semte gittiniz galiba:) Bir de east village'e benzetmisler yani italyan kafeleri ve etnik lokantalari var diye.. oh ne guzel!

    ReplyDelete
  3. Gule gule oturun canim..Telaslanmayin herseyi zamanla en guzelini alirsiniz siz simdi. Ikili Ikea kanepesi alirsin belkim:) sevgiler..Deniz

    ReplyDelete
  4. Çok sevindim yavru kuşlar evinize.. Huzur, mutluluk, neşe dolu olun emi.. :)

    ReplyDelete
  5. Ev hayırlı olsun, süper görünüyor..Gelcez, salonda yatarız:)

    ReplyDelete
  6. Cici evinizde, neşe huzur dolu günler olsun inşallah..Okyanusa bakan malikanalere darısı :))handecim, mutfağın da olduğuna göre artık oraya özgü yemekleri yaparsın gügoya, bol bol deniz ürünleri filan.. ımm ımmm bak canım çekti valla.. Çok öpüyoruz ikinizi

    ReplyDelete