Wednesday 23 November 2011

Canim Ulkemin Insani Her Yerde Ayni...

Soz verdim, hemen yazayim dedim. Gectigimiz ay pasaportumu yenilemek uzere konsoloslukla ilk temasimi, telefon etmek suretiyle yaptim. Telefonu “ Aliiiyoooo” (genizden soyleyerek) acan bir beyfendi ile lafimi elli kez kesmesine ragmen anlastik. Mevzuda bir karisiklik yok. Internette kolaycacik bulamadigim, yenileme ile ilgili hangi evraklara ihtiyacimin olacagini ogrenmeye calisiyorum.
Gerekli malzemeler, 1 adet nufus cuzdani, 1 adet pasaport ve 2 adet 5cm’e 5cm vesikalik. (bu ne bicim bir olcudur yahu!!!) Iyi dedim bari ogrenmisken, bir foto cektireyim.  Bunu icin ofisime yakin yerlere baktim ve Avustralya Postahane’lerinin bu isi yaptigini gordum. Hemen gidip fotomu cektirdim. Fotograf makinasi, pasaport fotosu cekmek icin kullanilan ozel bir cihaz. Kendi ellerimle Turk Pasaportunu sectim. Ofise donup tekrar kontrol ettim, rengi cok soluk ve ebati uygun gelmedi gozume. Konsoloslugu tekrar aradim.                                                                     
-Aliiyooo
-Merhaba, ben pasaportum icin biraz once aramistim. Australian Post’da fotografimi ..
- Olmaz hanfendi. Australian post’da cekilen fotolar olmuyor. Onlar kendi standardina gore cekiyorlar.
- Ama ben listeden baktim, uygun yaziyordu. Ve de kendi ellerimle sectim Turk pasaportunu. Fakat rengi bana biraz soluk geldi, scan etsem size maille gonders..
- Yok yok hanfedi biz oyle calismiyoruz. Simdi siz mail atacaksiniz. Yukaridaki bilgisayara gidecek, biz gidip almaya calisacagiz. Yok yok biz oyle calismiyoruz.
- Nasil yani? Siz bana benim email adresim yok, mail alamam mi diyorsunuz?
-Yok yok emailim var da. Biz oyle calsimiyoruz. Seyy aslinda pasaportlarla ilgilenen Dilek hanim biraz gecikti bugun. Sanirim trafikte kaldi, bi 20 dakka sonra arar misiniz?
-Tabi ararim. Benim baska bir sorum da olacakti. Bu sene 29 Ekim resepsiyonu yapilcak mi?
-Tabiiiiiii.. (neden yapilmasin ki dercesine)
-Ben herhangi bir email almadim. Acaba iptal mi edildi diye dusundum?
-Pardon hamfendi, adiniz ne?
-Hande Candemir
-himmm.. yani simdi… kem kum.. ben size bu konu ile ilgili sekreter hanima baglayayim.
 (uzun bekleme suresi.. telefonu aktaramamasi… )
Bir bayan sesi.
-Alo buyrun...
(Meramimi tekrar anlattim)
-Adiniz ne?
-Hande Candemir
-Simdi hamfendi, bir email listesine uye olmaniz, 29 Ekim resepsiyonunua katilacaginiz anlamina gelmez. Bu resepsiyon, seckin kimselere yapiliyor. Mesela dernek baskanlari, akademisyenler, doktorlar... Kac kisi var siz biliyor musunuz listelerde? Hem daha cok bu resepsiyon yabancilar icin yapiliyor, Turklere degil…

Hande burda lafini bir guzel yer ve sevgili vatandasi tarafindan Avustralya memleketinde sap’a oturur.
Oysa Hande, bundan bir sure, Amsterdam’a gitmeden once vize bilgileri icin Hollanda konsoloslugunu da aramis, ayni bilgileri almis, teyid ettirmis, kisa zamanda vizesini aldiginda ordaki Hollandalilarla cok hos sohbetlerle bulunmustu.

Ilginc degil midir Turk insaninin kendi vatandasina (arada tanidik yoksa) acimasiz davranmasi, kucumsemesi…
20 dakika sonra nispeten kibar Dilek Hanimla konustum. Mr. Aliiio beyden daha anlasilirdi. Baska kimselerin de bu yanilgiya dusup postanede foto cektirdigini soyledi ve onun uygun olmayacagina dair beni ikna etti.  Konsolosluk civarinda foto cektirebilecegim bir yer var mi diye sordugumda ‘ maalesef yok’ cevabini aldim. Postahaneye gidip parami geri aldim ve 5 e 5cm olcusundeki  fotomu baska bir yerde cektirdikten sonra gectigimiz Pazartesi, istenen evraklarla konsolosluga gittim.

Veznede Dilek hanim’la tanistik. Evraklarimi verirken de, nacizhane bir oneride bulunayim da, bari baska insanlar benim dustugum yanilgiya dusmesinler dedim. E ne de olsa bu durumun emsali gorulmus…
Halbuki bilmeliydim bizim insanimizin oneri kaldirmayacagini. Kibar abla sekil degistirmeye, Aliiiooo bey gibi lafimi kesmeye baslamasin mi. “ Siz bu sehirde kac postane var biliyor musunuz, bizim surdakinde bir guzel cekiliyor” demesin mi.. La havleyi caktim, sessiz kalmayi tercih ettim. Oysaki, bir ust paragrafta belirttigim gibi, bunu telefonda sordugumda, bana yok dememis miydi? Vay dedim! Hande unutma dedim, konsolosluk topraklari Turk topraklaridir. Muamele ona yakisir olur!

Memleketteki kendimden biraz farkli olarak, olay yaratmadan islerimi hallettim ve ordan ciktim.
*Iceri girdigimde bana ‘hanim’ diye seslenen Dilek, pasaportumu verirken “ Hande” diye seslendi. Acaba neden? J

Bir gun bu blogu yazdigim icin sistemin beni utandirmasi dileklerimle…


No comments:

Post a Comment